ESKİ SOUND'DAN DOĞAN YENİ BİR GRUP "CROBOT"

Biz Legend of the Spaceborne Killer’la sevmiştik onları. Bir kez daha profesyonel albümleri Something Supernatural’a dinledik, “kirli, yivli ve kaya gibi” hissetik. İşte “Crobot” tam da bundan bahsediyordu zaten.

Damla Pınar Kürkçüoğlu



2011’de vokal Brandon Yeagley ve gitarist Chris Bishop “Crobot” grubunu kurmuşlardı ancak bir yıl sonra bas ve davul için Jake- Paul Figueroa kardeşlerle anlaştıklarında grup tam olarak şimdiki şeklini kazanmış oldu. Pottsville, Pennsylvania menşei grup hemen ardından 2012’de kendileri ilk albümleri Legend of the Spaceborne Killer albümünü kaydedip şirketlere dağıttılar. Albüm çok beğenildi ve albüme ismini veren şarkı radyolarda yayınlanmaya başlandı.





2013 Aralık’ta Creed ve Evanescence gibi gruplarla çalışmış olan Wind-up Records’la anlaşmalarını imzaladılar ve 13 Mayıs 2014’te“Crobot EP” albümünü kaydettiler. Hemen bir gün sonra da “Nowhere to Hide” parçasının klibi yayınlandı. Bir performans grubu olarak küçük bir çevrede tanınan grup yavaş yavaş daha geniş bir çevreye sesini duyurmaya başlamıştı ama hayranlarının elinde dört parçalık bir extended play ve amatör kayıtlı bir albümden başka bir şey yoktu.





28 Ekim 2014’te Legend of the Spaceborne Killer ve Nowhere to Hide’ın da içinde olduğu on iki parçalık ilk stüdyo albümleri “Something Supernatural”ı çıkardılar. Bu iki şarkı dışında albüm tamamen yeni şarkılarla hazırlanmış o yüzden yeni bir albüm olarak isimlendirmek daha uygun düşmüş olmalı.



Klasik rock ve psychedelic sound’a sahip albüm ilk kulağa çalındığında 70’lerin İngiliz rock gruplarından birini dinliyormuş havası yaratır. Kendilerine retro rock grubu diyorlar. Temelde hard rock ve heavy metal tarzına sahipler diyebiliriz ama teknik kısmı geçersek 60’ların ve 70’lerin ruhunu günümüze taşımalarından ötürü retro rock albüm için pek de yanlış bir tanımlama olmaz.

Biz psychedelic dedik ama yeniler Stoner diyor bu tarza. Kaya kadar sert ama biraz da kafa anlamında... Psychedelic hard rock’tan ne farkı var bilemedik ama dedelerin müziğini dinliyorum demeyi yediremeyenlerin içini rahatlatacaksa biz de Stoner diyelim o zaman. Kendileri ise albümün sound’u için “Dirty. Groove. Rock” tabirini kullanmışlar.

blog.crobotband.com adresine girildiğinde Led Zeppelin’in The Song Remains the Same konser albümden kesilmiş ünlü kısa videosuna çokça benzeyen bir görüntüyle karşılaşıyorsunuz. Deep Purple, Rage Against the Machine ve Soundgarden gibi grupların akıllara kazınmış ve kesinlikle eskimemiş riflerini sandıklardan çıkarmışlar adeta. Bu bile amaçlarını ve varmak istedikleri noktayı açıkça dile getiriyor. Hatta Legend of the Spaceborne Killer albümünün Leave the Key parçasının rifine biraz dikkat ederseniz Kashmir’in meşhur tınısını duyabilirsiniz. Buna solistin tarzı da dahil tabi ki.

Bu yazı Something Supernatural albümleri için yazılmış olsa da kendi çıkardıkları albümle bu albümü birbirinden ayırmak pek mümkün değil. Bir devam ya da grubun resmiyete dökülme biçimi gibi olmuş. O yüzden en güzel tavsiye ulaşabilirseniz ilk albümle beraber dinlemeniz. Umarız grup bir an önce rüştünü kanıtlar ve Türkiye’ye de uğrayacakları bir turne hazırlayabilirler. Ne diyelim, kulaklığınızı takıp bir de sizin dinlemeniz kalıyor geriye.

Yorumlar